GUZEL BIR TATILIN ARDINDAN VE SUSAMLI SIMIT

Biliyorum, geleli bir haftayi gecti ama ben hala oturup, resimleri duzenleyip, bir iki satir yazip, sizlerle tatil anilarimi paylasamadim.

Cok guzel, doya doya bir tatil yasadim ailem ile, hemde baya uzun, 2.5 ay kadar, sevdiklerimi gordum, kimi blog arkadasim ile tanistim, kimiyle telefonda konustum, kimiyle ise bir turlu ayarlayip da bulusamadim.

Ozledigim tadlari yedim, yedim, yedim, yedim… Ve sonuc: alinan kilolar ile geri dondum. Tamam cok almadim ama gene de 2-3 kilo koyup gelmisim. Gunlerdir korktum terazi tepesine cikmayi, ama bugun basardim tartilmayi, fakat sonuc husran.Gecelim bu tadsiz konuyu.

Kimlerle mi tanistim? Ankara’da, emeklilik hobilerinden, Hulya ile, Kuzey bebek, Aynur ve Mine ile. Fakat Hulya ile resim cekemedik. (arkadan gecen beyi ise tanimiyorum)

Akcay’lara kadar beni gormege gelen ve cok mutlu eden gunebakan tarlalarinin Hulya’si ile, gene Hulya’nin sevgili arkadasi Zerrin ile Istanbul'da tanistim, artik benimde arkadasim.

Izmir’de ise universite arkadasim, Mutfakta biri mi var? Hulya’yi gordum, gene Hulya’cigimin ablasi Ozay’i gordum. Birde su aralar bloguna ara veren kulkedisi Aydan’i tanima firsatim oldu.

Istanbul'da da Handece'nin Hande'si ile tanistim, oturup konustum. Fakat resim cekemedim.

Keske daha cogunuz ile tanisma ve gorusme firsatim olabilseydi. Ama sayili gun olunca, insan bazen yapacagi seylere bile vakit ayiramiyor. Umarim bir dahaki senelerle daha cok arkadasimi tanima firsati yaratabilirim.

Herneyse, nerelere mi gittim? Oncelikle Istanbul’daydim, Istanbul’da en ozledigim tadlardan olan Beyoglu Sampiyonda, kokorec, midye dolma ve midye tava ziyafeti cektik kendimize.

Izmir’e gittim 3-4 gun kadar, oraya gidipte Izmir’in Boyoz boreginden yemeden gelmek olur mu, olmaz, Alcati’ya ugranmadan gelinir mi gelinmez.

Sonra Ankaraya gittim. Sakarya’sinda doner keyfi yaptik, gene Sakarya’sinda ekmek arasi balik, ve Ankara simiti yemeden gelinir mi tabii ki hayir, Ankara’lilar bilir o citir citir mis gibi simiti. Ve kizlarim ikinci kez ATA'larini ziyaret icin Anitkabir'e gittiler. Ankara kale'sini gezdik, Anadolu Medeniyetleri muzesini de gorduk.

Oradan 1 ay kadar Akcay’da serin sularda ve o guzelim esintide yuzdum. Akcay’da birsey yemedim mi? tabii ki yedim, o leziz hosmerim tatlisindan ve Asos kebabindan ve Ayvalik tostundan yedim. Oradan Bodrum’a uzandik, o guzelim manzarada ne kahvaltilar ve yemekler yedik ailecek ve en son gene Istanbul, ve bir bakmisiz ki gitmemize bir kac gun kalmis.

Gezmek, yemek, icmek guzel de, en guzeli insanin ailesi, onlarla birlikte gecirdigi vakit ve annesinin yemekleri. Cok zor ayrildik, insanin ayaklari havaalanindan geri geri gitmek istiyor, gozlerin sulaniyor ama agliyamiyorsun, hele birde geri biraktiklarini aglarken gorunce, insanin bogazi dugum dugum oluyor.

Herneyse, simdi gene buradayim, sizlerle yeni yeni tadlar ve tarifler paylasmayi, yorumlarinizi okuyup gulumsemeyi cok ozledim. Daha sonra tatil resimlerinden gene basacagim.

Artik daha cok gorusmek uzere deyip, daha once arkadasimda yedigim simiti, bu kezde ben denedim ve agizda dagilan kiyir kiyir simitlerim oldu. Denemek isteyenler tarifi icin bu linke bakabilir, yaninda cay ile oneririm. Afiyet olsun, ama ne olur kilo olmasin.